Meryem, eski adıyla Maria, kocası Kemal ve çocuklarıyla İstanbul’a, kız kardeşinin düğününe gitmek üzere seyahat eder. Ancak İspanya’daki evlerine dönmek için yaptıkları planlar, Kemal’in kaybolması ve daha sonra Meryem’in hiç tanışmadığı bir kadınla yanmış bir arabada ölü bulunmasıyla aniden bozulur. Kemal’in cinayete kurban gittiğine inanan Meryem, onun katilini bulana kadar İstanbul’da kalmaya yemin eder. Ancak yabancı bir ülkede yeni bir hayata adapte olmak zorundadır; kendisine kuşkuyla yaklaşan bir aile ve onu kabullenmekte zorlanan bir topluluk arasında gezinmek zorundadır. Zorluklara rağmen, Meryem, düğün yüzüğünün tasarımcısı Aziz ile beklenmedik bir aşk yaşar. Yolları, Leylifler’in ışığıyla aydınlanır ve Meryem yeni yuvada kimliğini yeniden kazanmaya başlar.