Eşref, çocukluğunda yalnızca uzaktan gördüğü ve adını asla öğrenemediği bir kıza aşık olmuştur. Bu gizemli aşkına “Rüya” adını takan Eşref, genç yaşta hapse düşmüş ve böylelikle Rüya’nın izini kaybetmiştir. Yıllar sonra Yetimler adlı güçlü bir mafya örgütünün baş üyelerinden biri haline gelen Eşref, hala bu aşkın etkisinden çıkamamıştır ve gittiği her yerde Rüya’yı arar. Yetimler’in başındaki Yakup Baba amansız bir hastalığa yakalandığında çetenin yeni lider adayı olarak Eşref’i görür fakat bu durum Eşref’in çete içindeki rakibi Kadir’i rahatsız eder. Eşref’in aynı evi paylaştığı dostları Gürdal, Müslüm ve Faruk, Eşref’in bu iktidar savaşındaki en büyük destekçileridir.

Bir gün, Eşref’in işlettiği otelde Kadir’in aracılığıyla bir aşiret düğünü gerçekleşir. Düğünde sahne alan grubun solisti Nisan aşiretle gerginlik yaşadığında ortalık birden gerilir. Eşref Nisan’ı aşiretin elinden kurtardığında Nisan’ın aslında Rüya olduğuna dair hiçbir fikri yoktur. Nisan Eşref’ten etkilense de mafyaya bulaşmak istemediği için ondan uzak durur. Fakat Nisan’in kardeşi Afra bir cinayete karıştığında Eşref’in en büyük düşmanlarından komiser Çiğdem bu durumu kendi lehine çevirir. Çiğdem, Afra’yı korumak uğruna Nisan’ı muhbir olmaya ikna eder ve onu Eşref’in işlerini içeriden ifşa etmesi için kullanır. Nisan, Eşref’e yakınlaştıkça ona aşık olmaya başlar, ancak Eşref’in geçmişte işlediği cinayetin onun kaderini nasıl değiştirdiği hakkında en ufak fikri yoktur.

Eşref, yıllardır peşinde koştuğu Rüya’nın Nisan olduğunu bilmeden Nisan’a aşık olduğunda arkadaşları ve çetesiyle arası açılır. Aşkı uğruna herkesi karşısına almayı göze alsa da bilmediği en büyük sır, hayalindeki aşkın bir muhbir olarak onun aleyhinde çalıştığıdır.